
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2020 yılı verilerine göre meme kanseri 2,26 milyon vaka ile en yaygın kanserdir. Meme ve diğer birçok kanser tedavisinde; cerrahi operasyon, radyasyon ve kemoterapi gibi geleneksel tedavi yaklaşımlarının yanı sıra hormon tedavisi, kök hücre tedavileri ve immünoterapi gibi gelişmekte olan yöntemler de kullanılmaktadır. Birçok kanser hücresinde PD-L1 adlı ölüm ligandı fazlaca eksprese edilmektedir. Bu ligand, immün sistem hücrelerince eksprese edilen PD-1 proteini ile etkileşerek, kanser hücrelerinin immün kaçışına olanak sağlar. PD-1/PD-L1 etkileşiminin bloke edilmesi kanser immünoterapisinde önemli hedeflerden biridir. PD-1/PD-L1 etkileşiminin bloke edilmesindeki hedefler arasında PD-L1?in gen ekspresyonunun baskılanması ve/veya protein düzeylerinin azaltılması yer alabilir. Ayrıca PD-L1 geninin eskpresyonunu regüle transkripsiyon faktörü olan STAT3'ün de baskılanması hedefler arasında olabilir. İlaç piyasasında anti-PD-L1 monoklonal antikorlar (Atezolizumab, Avelumab, and Durvalumab), kanser immünoterapisi için en önemli ilaç grubundadırlar. Ancak terapötik antikorların, üretim maliyetlerinin fazlalığı, biyoyararlanımlarının düşüklüğü ve immün sistem aracılıklı oluşturdukları advers etkiler yüzünden bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu antikorlar yerine güvenlik testlerini geçerek halihazırda pazarda bulunan ilaçlar, PD-1/PD-L1 yolağını ve/veya STAT3'ü düzenleyerek kanserle mücadelede bağışıklık sistemini harekete geçirmenin bir başka ve daha güvenli bir yolu olabilir. Bu proje önerisinde in siliko ön çalışmalardan elde edilen verilere göre kinin sülfat ilacı PD-1/PD L1 etkileşimini bloke etme potansiyeli bulunmaktadır. Proje önerisinde MCF-7 hücrelerine kinin sülfat uygulamasının PD-L1 ekspresyonunu doğrudan ve/veya dolaylı (STAT3 aracılığıyla) engelleyebileceği veya azaltacağı ve böylece tümör hücresinin canlılığını, metastaz yapma özelliklerini baskılayabileceği ve kanser hücrelerinin immün kaçış yolunu da kullanamayacağı hipotezi sunulmaktadır. Kinin sülfat'ın in siliko olarak gösterdiği bu inhibisyonu in vitro olarak da kanıtlamak için MCF-7 hücrelerine kinin sülfat uygulaması sonrasına PD-L1 ve STAT3 gen ekspresyonları ve protein düzeyleri belirlenecektir. Ayrıca STAT3, kanser hücrelerinde anjiyogenezi de regüle ettiği için, anjiyogenez ilişkili VEGF düzeyi ve metastaz ilişkili E-kaderin ve TINAGL-1 düzeyleri de belirlenecektir.